Samira Shahbandar'la kim evlendi?

  • Saddam Hüseyin evli Samira Shahbandar .

    Evlilik 'de sona erdi.

Samira Shahbandar: Evlilik Durumu Zaman Çizelgesi

Samira Shahbandar

Samira Shahbandar (Arabic: سميرة الشاهبندر, born 1946) is an Iraqi former physician and the second wife of Saddam Hussein, the president of Iraq from 1979 to 2003.

Devamını oku...
 
Wedding Rings

Saddam Hüseyin

Saddam Hüseyin

Saddam Hüseyin Abdülmecid et-Tikriti (Arapça: صدام حسين عبد المجيد التكريتي; 28 Nisan 1937, Selahaddin - 30 Aralık 2006, Bağdat), 1979'dan 2003'te devrilene kadar Irak'ın beşinci cumhurbaşkanı olarak görev yapmış Iraklı bir siyasetçi ve devrimcidir. Daha önce 1968'den 1979'a kadar başkan yardımcılığı ve 1979'dan 1991'e ve daha sonra 1994'ten 2003'e kadar başbakanlık yapmıştır. Saddam, devrimci Arap Sosyalist Baas Partisi'nin ve daha sonra onun Irak'taki bölgesel kolunun önde gelen bir üyesiydi. İdeolojik olarak Arap milliyetçiliği ve Arap sosyalizmi'nin bir karışımı olan Baasçılığı benimserken, savunduğu politikalar ve siyasi fikirler toplu olarak Saddamizm olarak bilinmektedir.

Saddam, Kuzey Irak'ta Tikrit yakınlarındaki El-Avja köyünde Sünni Arap bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1957'de Baas Partisi'ne ve daha sonra 1966'da Irak ve Bağdat merkezli Baas partisine katıldı. Baasçıları iktidara taşıyan 17 Temmuz Devrimi'nde kilit bir rol oynadı ve Ahmed Hasan el-Bekir'in başkan yardımcılığına getirildi. Başkan yardımcılığı döneminde Saddam, Irak Petrol Şirketi'ni kamulaştırarak Irak ekonomisini çeşitlendirdi. Ayrıca İkinci Irak-Kürt Savaşı'na başkanlık ederek İran'la yapılan Cezayir Antlaşması Kürt isyancıların desteğini sona erdirene kadar onları ezdi ve İran-Irak sınırındaki toprak anlaşmazlıklarını çözdü. El Bekir'in 1979'da istifasının ardından, Saddam zaten birkaç yıldır Irak'ın fiili lideri olmasına rağmen resmen iktidarı ele geçirdi. Başkanlığı sırasında ülkedeki iktidar mevkileri çoğunlukla, Irak nüfusunun sadece beşte birini oluşturan bir azınlık olan Sünni Araplarla dolduruldu.

Saddam 1979'da Irak Cumhurbaşkanı olarak göreve başladıktan sonra Baas Partisi içindeki rakiplerini tasfiye etti. 1980 yılında, İran'ın Arap çoğunluklu Huzistan eyaletini ele geçirmek ve İran'ın 1979 devrimini Arap dünyası'na ihraç etme girişimlerini sona erdirmek amacıyla İran'ın işgal edilmesi emrini verdi. İran-Irak Savaşı'nın 1988'de çıkmaza girmesinin ardından Saddam, İran'ın yanında yer alan Kürt isyancılara karşı İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından soykırım eylemi olarak kabul edilen El-Enfal Operasyonu'nu başlatmıştır. Daha sonra, eski müttefiki Kuveyt'i Irak'ın petrol rezervlerini eğik sondaj yapmakla suçladı ve ardından ülkeyi işgal etti. Irak'ın Kuveyt'i işgali nihayetinde Körfez Savaşı'na yol açtı ve bu savaş Irak'ın ABD liderliğindeki çok uluslu koalisyon tarafından yenilgiye uğratılmasıyla sonuçlandı. Savaş sonrasında Saddam'ın güçleri, 1991 yılında Iraklı Kürtler ve Şiiler tarafından bağımsızlık ve rejim değişikliği için başlatılan ayaklanmaları bastırdı. İktidarını yeniden sağlamlaştırdıktan sonra Saddam, Amerikan karşıtı bir tutum benimsedi ve İnanç Kampanyası'nı başlatarak Irak için İslamcı bir tutum izledi.

2003 yılında ABD liderliğindeki bir koalisyon, Saddam'ı kitle imha silahları geliştirmek ve El Kaide ile bağlantıları olmakla suçlayarak Irak'ı işgal etti. Koalisyonun savaştaki hızlı zaferinin ardından Baas Partisi yasaklandı ve Saddam saklanmaya başladı. Saddam 13 Aralık 2003'te yakalandıktan sonra Irak Geçici Hükümeti tarafından yargılandı. Saddam, 5 Kasım 2006'da Irak Yüksek Mahkemesi tarafından 1982'de 140'tan fazla Şii Müslümanın Duceyil'de katledilmesiyle ilgili olarak insanlığa karşı suç işlemekten suçlu bulundu ve asılarak idama mahkum edildi. Cezası 30 Aralık 2006 tarihinde infaz edildi.

Oldukça kutuplaştırıcı ve tartışmalı bir figür olan Saddam, 35 yıl boyunca Irak siyasetine hakim olmuş ve bir kişilik kültüne konu olmuştur. Birçok Arap, Saddam'ı Batı emperyalizmine meydan okuyan, İsrail'in Filistin'i işgaline karşı çıkan ve bölgedeki yabancı müdahaleye direnen kararlı bir lider olarak görüyor. Buna karşılık birçok Iraklı, özellikle de Şiiler ve Kürtler, Saddam'ı çok sayıda baskı, toplu katliam ve diğer adaletsizliklerden sorumlu bir tiran olarak olumsuz bir şekilde algılamaktadır. İnsan Hakları İzleme Örgütü, Saddam rejiminin 250,000 ila 290,000 Iraklının öldürülmesi ya da kaybolmasından sorumlu olduğunu tahmin etmektedir. Saddam'ın hükümeti birçok analist tarafından otoriter ve totaliter, bazıları tarafından da faşist olarak tanımlanmıştır, ancak bu etiketlerin uygulanabilirliği tartışmalıdır.

Devamını oku...